İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) raporuna göre; eylül ayında 157, bu yılın geçmiş dokuz ayında ise bin 359 işçi, iş kazalarında yaşamını yitirdi. Yani günde genişlik az 5 emekçi, hareket cinayetlerinde öldü.

İSİG, eylül ayına ilişik İş Cinayetleri Raporu’nu bugün yayınladı. Buna bakarak; bu yılın önce dokuz ayında bin 359 emekçi, hisse senedi kazalarında yaşamını yitirdi. Bu bilgi, günde en bir iki 5 emekçinin hareket cinayetlerinde öldüğü anlamına geliyor. 2022 Ocak’ta 120, şubatta 109, martta 121, nisanda 129, mayısta 176, haziranda 189, ağustosta 186, eylülde 157 amele hareket cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Raporda şu tespitlerde bulunuldu:

“Havaların ısınmasıyla (asıl kendisine ekincilik işkolundaki mobilizasyon ve istihsal artışıyla) gelişigüzel mayıs-haziran-temmuz-ağustos döneminde hisse senedi cinayetlerinde bire bir sıçrama meydana gelmişti. Ilkgüz ayından itibaren havaların soğumaya başlamasıyla tarım işkolundaki ölümlerde tenakus gerçekleşti.

Gemi, tersane işkolunda ise oransal namına hisse senedi cinayetlerinde çoğalma var. Garantisiz çalışmanın hakim olduğu işkolunda, alelhusus kalp aksesi nedenli ölümler dikkat çekiyor. Önümüzdeki periyot, bu işkolundan başlayarak iz hastalıkları mücadelesinin baştan ivme kazanması gerekiyor. ( Aliağa’birlikte evvel avangart adımlar güzeşte aylar atılmıştı.)

Eylül ayında dört merhametsizce atık işçisi, hayatını kaybetti. Kilis’te Suriyeli işçi Ahmet Binni’ye, çekçek ile atık kağıt ve plastik toplarken otomobil çarptı. İzmir’de 67 yaşındaki iştirakçi Gökmen Durmuş’a, saat 03: 30 atık kağıt toplarken taksi çarptı. İstanbul’üstelik 4 yaşındaki oğlu Hüseyin ile atılmış kağıt toplayan Suriyeli işçi Nicelik Elhamud’a (ve Hüseyin’e) minibüs çarptı. Sigortasız, sağlıksız koşulların ve çocuk-göçmen-nemli emeğinin vahim olduğu, üç otuz mal için belgisiz saatler çalışılan vb. işkolunda acil örgütlenme faaliyetlerinin yoğunlaştırılması gerekiyor.

40 yaşındaki Görüntü Musaddak, İzmir Konak’ta, Tramvay Köprü durağında asayiş görevlisiydi. Saat 21: 45 civarında duraktan tuvalete gezmek üzere ayrıldığı sırada vesile çarptı. DİSK/Genel-İş 9 No’lu Ofis üyesiydi. Sendika şubesi, yaptığı açıklamada ‘Bu, benzeri kaymakamlık değil iş cinayetidir. Sendika kendisine abdesthane ve bir ihtiyaçlar için yüz kere talepte bulunduk, böylesi sonuçlar yaşanmaması üzere uyarıda bulunduk, fakat hiçbir hamle atılmadı’ açıklamasını yaptı. Tuvalet sorunu bir nice iş durumunda karşımıza çıkmakta, işçiler bu yüzden hastalanmakta ve ölmekte.

İşçi ölümlerinin şehirlere göre dağılımına baktığımızda İstanbul ve sabık yıllar onu izleme eden İzmir, Kocaeli, Bursa ve Antalya gibi şehirler dışında Küçük Asya uran şehirlerindeki ölümler, buradaki işçileştirme ve güvencesiz çalışma koşullarını açığa çıkarıyor. Gaziantep, Şanlıurfa, Muğla, Ziyalı, Denizli, Ankara, Konya, Mersin Ağacı, Samsun, Kayseri, Manisa vb. şehirlere çevrik çalışmalara tedirginlik olmak gerekiyor.

Yavru ve gailesiz işçilere çevrik aynı savaş başlığının alelacele belirlenmesi geçişsiz. Bala işçilik, 4 ila 8 gözyaşı arasında başlıyor. Bu yaşta, sezonluk ekincilik işçisi, çoban ya da sokakta baş bezi satan bala ölümlerine rastlıyoruz. Fakat mevsimlik ekincilik işçisi çocuklarda ve sokakta etkin çocuklarda 8 yaşından itibaren tıpkısı çoğalma var. 10-12 yaşlarda, oluşum ve metalde müteharrik çocukları görüyoruz. 13-14 yaşlarından itibaren tarım, inşaat, uran ve hizmetlerde etkin sayıları milyonlara vasıl bala iştirakçi var. 18-27 yaş beyninde ise (sanayi, yapım, hizmetler işkolunda) nazik şehirlere dökülmüş, geleceksiz ve güvencesiz yeni tıpkı işçi sınıfı karşımızda.”