Trafik kazasında ölen vatandaş amacıyla benzeri karar: Itimat kemerini takmadığı üzere detone bulundu

KASTAMONU – Çankırı’da, 2019 yılında yaşanan kazada hayatını kaybeden yurttaş, Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla hazırlanan raporda, güvenlik kemerini takmadığı için kusurlu bulundu. Laf ile ilgilendiren değerlendirmede kâin Avukat Halil Uluay, “Adli Tıp Kurumunun raporlarındaki bu bahis, nazir teşekkül edecektir” dedi.

Ilçe, 22 Mesafe 2019 tarihinde Çankırı- Ankara karayolu Tüney köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Kastamonu’dan Ankara’evet gitmekte olan Ö.Ö. idaresindeki belli belirsiz ticari komütatör, muamma buzlanma sebebiyle kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Kazada, aracın kayırıcı kısmındaki koltukta oturan T.K., araçtan fırlayarak hayatını kaybetti. Kazanın arkası sıra çoban Ö.Ö. için Çankırı Temel Ceza Mahkemesinde taksirle ölüme sebebiyet ödeme suçundan dava açıldı.

Kemerini takmayan bulaşıcı detone bulundu

Dava sebebiyle Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Adli Tababet Kurumunun hazırladığı raporda, sürücü dalga, tedbirsizlik ve kurallara aykırı hareketleri ile birincil detone bulundu. Raporda hayatını kaybeden T.K.’nin ise inanma kemeri takmayarak fert güvenliğini tehlikeye attığının anlaşıldığı ve zir düzeyde tali kusurlu olduğu belirtildi.

“Adli Tababet Kurumu, yolcunun güvenlik kemerini takmamasını ikincil kusurlu buldu”

Adli Tababet Kurumunun özel araçta yolcunun emniyet kemerini takmamasını tali kusurlu bulduğunu söyleyen Avukat Halil Uluay, “2020 yılında meydana gelen aynı gidiş geliş kazasında hususi bire bir aracın ense koltuğunda oturan yaya güvenlik kemerini takmadığı üzere yaşanan kaza sonucu ölüm meydana geliyor. Burada Adli Tıp Kurumu kaymakamlık neticesinde ölümün meydana gelmesinde emniyet kemeri takmaması ortada nedensellik bağını kurduğu için yolcuya üstelik kusur oranı vermiştir. Ikincil detone diyoruz bizler buna. Kazanın ya birlikte ölüm olayının meydana gelmesinde birincil ayıp, tali ayıp, esas ayıp ile canip detone diyebiliyoruz halkımızın anlayabileceği şeklide. Itimat kemerinin takılı olmaması neticesinde güven kemeri takmayan muvakkat araçtan dışarı fırlıyor ve aracın içerisindeki ayrıksı yolcular emniyet kemeri taktıkları için aracın içerisinde kalıyor ve onlara bir özdek olmuyor. Emniyet kemeri takmayan geçici araçtan dışarı fırladığı üzere Adli Tababet Kurumu güven kemeri takılmamakla ölüm arasındaki illiyet bağını kurmuş oluyor. İlliyet bağı, amil akıbet ilişkisidir. Kazanın olmasında inanma kemeri takmamak hareketli değil, fakat ölüm neticesinin meydana gelmesinde itimat kemerini takmamak arasında sebep sonuç ilişkisi olduğu için elan elhak Adli Tıp Kurumu buradan da yola çıkarak emniyet kemerinin takılmamasını benzeri tali eksiklik sebebi saymıştır” dedi.

“Gelgeç sekunder kusurlu sayıldığı için sigortadan alınacak tazminatta kırıcı indirimler söz konusu olacak”

Itimat kemerinin takılmamasının artık yaşanabilecek kazalarda eksiklik kendisine görülebileceğini tamlayan Avukat Uluay, “Burada bizleri ya birlikte toplumumuzu ilişik yer heybetli bahis ise araçlarımızın içerisinde inanma kemeri takmadığımız taktirde şaibe oranı damıtma edilecek olursa uzman marifetiyle incelemelerde güvenlik kemeri ile yaralanma evet da Allah korusun ölüm olayı arasında sebep akıbet ilişkisi kurulacak olursa alelhusus sigortadan alınacak tazminatlarda ağırbaşlı indirimler söz konusu olacaktır. Otobüslerde ihtimal bu söz koşunu olabilecek. Hususi araçlarda yeniden güvenlik kemerinin takılmaması bahis konusu olacaktır. Bu sebeple geldiğimiz bu noktada daha çok araçlarımızdaki itimat kemerinin önemi tıpkı el elan resmi makamlar tarafından özellikle tanımlanmış oldu. Kazalarda inanma kemeri asılmış değilse eğer güvenlik kemerinin takılmamasıyla meydana gelen sonuç arada sırada ahiret yolculuğu tamam, bazı bazı yaralanma peki, bunlar beyninde faktör serencam ilişkisi kurulduğu taktirde kazazedenin evvel etapta alacağı ödence tıpkı misil düşmektedir. Kazaya sebep olan sürücünün cezası dahi buna tutkun kendisine ayıp oranı, ukubet oranına göre belirleneceği amacıyla bu dahi düşer amma bu ikinci plandadır. Sunma önemlisi alacağı tazminat miktarını etkileyecektir” diye niteleyerek konuştu.

“Hangi koltukta olduğuna bakılmaksızın muhakkak emniyet kemerimizi takalım”

Güvenlik kemeri takmanın öneminden bahseden Uluay, “Burada ilgi edilmesi gereken laf genellikle civar koltuklarda cezadan korkulduğu üzere alelumum kameraya yakalanırız, fotoğrafımız çekilir, ukubet ödemek zorunda kalırız endişesiyle civar koltuklarda genellikle arabanın içerisindeki tesisat gereği ses çıkardığı üzere güven kemeri genellikle takılmaktadır zorunluluktan kıran. Art koltuklarda ise bu biraz ihmal edilmektedir. Buradan vurgulamak istiyorum kim aracın içerisinde reviş halinde iken mutlaka inanma kemerini ne koltukta olursak olalım kesinlikle takılması gerekiyor. Hele otobüs üzere dolgun taşıma araçları amacıyla de geçerlidir. Hususi vesait zarfında geçerlidir. Hangi koltukta olduğuna bakılmaksızın kategorik inanma kemeri takılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Adli Tababet Kurumunun raporlarındaki, benzer oluşum edecektir”

Adli Tıp Kurumunun bu kararının bundan sonraki dosyalar üzere misil oluşturabileceğini ifade eden Avukat Halil Uluay, “Şu asıl kadar takip ettiğimiz kadarıyla itimat kemerinin takılıp takılmamasıyla ilişik meydana mevrut belirgi sonucunda bazı bazı bu ölüm oluyor, arada sırada yaralanma şeklinde oluyor. Arasındaki nedensellik bağının, yani etmen son ilişkisi çok irdelenmediği amacıyla bu konu özellikle Adli Tababet Kurumu raporlarında çok üstünde durulmuyordu. Ama daha çok anlaşıldı kim özellikle sigorta şirketleri bunu strateji edecektir. Kişinin, kazazedenin emniyet kemeri muallak olup olmadığı, meydana gelen kazayla emniyet kemerinin takmaması arasındaki amil son ilişkisi katiyetle irdelenecektir. Adli Tababet Kurumunun raporlarındaki bu konu, dublör teşkil edecektir. Elhak maddi ahbaplık açısından da düşündüğünüzde etken akıbet ilişkisi açısından güvenlik kemeri takmamakla illa meydana mevrut netice ortada etmen serencam ilişkisi oluyor. Bugüne kadar bu konu ihmal ediliyordu. Ama çıktı mahsus bu konu ihmal edilmeyecek, inanma kemerinin muallak olup olmadığına de hele değinilecektir diye niteleyerek düşünüyorum” ifadelerini kullandı.