“Karagöz emmi bunlar geçecek değil mi?”

İBRAHİM YOZOĞLU/ÖMER FARUK CEBECİ – Hatay’ın Defne ilçesinde depremzedeler üzere kurulan oba kentteki dallar, kendileriyle ayrımsız kaderi 1999 depreminde cıvıl cıvıl piyes oyuncusu Celil Cinemre’nin yardımlarıyla acılarını unutmaya çabalıyor.

Kocaeli’de değişik tiyatro topluluklarıyla temsiller veren, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin peşi sıra Develik’bile hayatiyet gösteren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Site Tiyatroları ekibine karışma olan Celil Cinemre, AA muhabirine, 17 Ağustos 1999 depremine 7 yaşındayken ailesiyle Gölcük’teki evlerinde yakalandıklarını söyledi.

Kendisini enkazdan çıkaran babasının, annesini yetirmek isterken artçı depremde hayatını kaybettiğini ifade fail Cinemre, annesine ise henüz bilahare sağ ulaşıldığını anlattı.

O enkazda babasını kaybetmiş tıpkısı yavru yerine bu depremlerde çocukların durumuna duyarsız kalamayacağını anlatan Cinemre, Kahramanmaraş merkezli depremlerin arkası sıra televizyonda çocukları görünce geçmişte yaşadıklarının gözünün önünden geçtiğini, “benim orada olmam lazım” diye niteleyerek yola çıktığını söyledi.

Aynı acıları muammer biri yerine o çocukları kendisinden henüz bol kimsenin anlayamayacağını düşündüğünü dile getiren Cinemre, gelmeden evvel arkadaşlarıyla neler yapabileceklerine ilgilendiren konuştuklarını, kendisinin “hususi hiçbir madde yapmamıza ister namevcut çocuklarla kardeş kardeş edelim kâfi” dediğini anlattı.

Cinemre, şöyle konuştu:

“Kendimden biliyorum. Ego tıpkısı palyaço abiyle oturup sabahlara büyüklüğünde sohbet ettiğimi biliyorum. Kısaca 4 senelik tıpkı deri hayatımız oldu. Palyaço abiler gelirdi. Ben orada birini abi edinmiştim. Değme dolaşma yanına gidiyordum. Oturuyorduk resmen ona içimi dökmüştüm. Baziçe haricinde de o müzakere bana haddinden fazla ongun gelmişti. Çünkü annene, babana, ablana yahut abine anlatamıyorsun. Onlar üzülür, beni ağlarken görürler, annemi üzerim diye niteleyerek düşünüyorsun. Amma tıpkı başkasına anlattığın ahit seni dinliyor genişlik azından. Sana nasihat verebiliyor. Burada da tığ şimdi o görevi üstlendik. Bana ne yapıldıysa, ben elbet atlattıysam burada dahi onlara o şekilde apotr oluyorum.”

“Ego gerçekte kendimi dinliyorum”

Otağ kentteki çocuklar üzere baziçe ve etkinlikler sahnelediklerini, artan zamanlarda üstelik çadırların arasında gezerek gördüğü çocuklarla ara geçirdiğini anlatan Cinemre, çoğu çocuğun kendisini tanıdığını anlattı.

Sıklıkla Karagöz kostümü giydiği üzere çocukların kendisini “Karagöz emmi” olarak çağırdığını belirten Cinemre, şöyle devam etti:

“Yanıma gelip, ‘Karagöz emmi ne yapıyorsun, gel külliyen oynayalım’ diyorlar. Hassaten geri bire bir bala geldi, ‘Karagöz amca bunlar geçecek değil mi?’ diyor, ‘geçecek’ diyorum. Şu dakika anlatırken bile haddinden fazla farklı duygular yaşıyorum. Bittabi yanıt vereceğini bilemiyorsun o zaman. O bana soruyor, anlatıyor amma burada çocukları dinlerken ego gerçekte kendimi dinliyorum kadar bire bir molekül oluyor.”

Çocukların namına sorduğu soruları kendisinin üstelik 7 yaşında sorduğunu hatırladığını belirten Cinemre, onların gelecekte yaşayacakları duyguları dahi ferah bildiği amacıyla akıllıca şekilde yönlendirmeye gayret ettiğini dile getirdi.

Share: