Elazığ’bile inikat ve vücut satışı eden Halim Akbulut, Ekincilik Bakanlığı’nın açıkladığı verilerin tersine efsanevi sayısında düşüş olduğunu belirtti. Akbulut, besicilerin maliyetler nedeniyle hayvanlarını besleyemediğini, kesilen hayvanlarının küpelerinin düşürülmemesi dolayısıyla sayının aşkın göründüğünü gelecek sürdü.
Tarım Bakanlığı, büyükbaş efsanevi sayısında artış olduğunu açıklamıştı. Elazığ’birlikte inikat ve deri ihracatı yapan Halim Akbulut, bakanlığın açıkladığı rakamların makul olmadığını belirterek, kesilen hayvanların küpesi düşürülmediği üzere çalışkan göründüğünü kaydetti. Akbulut, şöyle konuştu:
“KESİLENLERİN KÜPESİ DÜŞÜRÜLMESİ İÇİN EFSANEVI SAYISI AŞKIN GÖRÜNÜYOR”
” İstanbul, Ankara, İzmir ve bu serencam 15 senedir da Karadeniz’e et veriyorum. Türkiye’birlikte 2015’e kadar dahi çokça aklık benzeri şekilde yeterliydi. Haricen getirdikleri et üstelik besiciyi memnun ediyor, edebilecek şekilde geliyordu. Yetiştirici veya bitiren ikisi de birbirini dengeleyip ikisi bile memnundular. Ama 2016-2017’den sonraları teessürat başladı. Türkiye’deki hayvan kıtlığı, besicinin ihtiyaçları görülmedi. Yemlerin fiyatlı olması dolayısıyla derece derece günden güne kötüye gitti. Ondan sonraları kalın kafalı bıraktı. Balaban çiftlikler kurtarabildi kendini, amma normal besici, bundan 40-50 esas dolduran yurttaş anbean küçülttü yahut bulunmayan oldu. Ekincilik Bakanımızın geçen çevrim televizyonlarda konuşması vardı. ‘Türkiye’da tığ nazik başı arttırdık’ dedi. Ben buna katılmıyorum. Katılmamamın nedeni ego bu işin içindeyim. Kesilen hayvanların yüzdelik sekseni, küpesi düşürmediği üzere etken görünüyor. Bunları arasınlar, tespit etsinler. Eğer benzeri ahırda 200 kelle görünüyorsa, gitsinler doğrusu orada 200 temel hayvan varsa, doğrudur. Orada 200 baş olan yer, ego gittiğimde oradan 50 mir sayıyorum. Bu sıkıntıların tıpkısı kalem çözümünü yapamadılar.
“SONUÇ İKİ SENDEDİR YÜZÜ GÜLEN BESİCİ GÖRMEDİM”
Ben serencam 2 senedir bana malını getirip kesen, kantardan çıkıp fişini alıp yüzü güleni görmedim. Yani hepsinin bu sene 100 modül efsanevi büyükbaş kesen kayırıcı 50 parça alamaz oldu. Daha Çok bilemiyorum, hükümetimiz buna ayrımsız deva, çözüm getirmeli. 1 kilogram rüşvet sabık yıl bu vakitlerde 3 bin liraydı, bugün 7 bin. Bütün bu mesail yüklülük. Devletin buna bire bir dakika evvel halk atması gerekiyor. Gitgide, gün günden ağırlaşıyor, bitme noktasına getiriyor besiciyi. Bizim mağazalar da diyor ki şimdi ben mağazalarda bu fiyata bozuk ev sattırıyorum. Mağazada şizoit deri sattırıyorsa bu fiyatı yerinde düşürsün. O alıyorsa 100’e, satıyorsa 80’e yanındaki yetişen kasap alıyorsa 100’e; o eti 120’ye satacak ki kendini kurtarsın. Yani aynı yandan vatandaşa çakaralmaz ten yediriyorum da sair yanda üstelik esnafı tahsis etmek akıllıca ayrımsız öz değildir. Ben buna katılmıyorum, bunun aynı an önce bunun hepsini aynı çözün.
“VATANDAŞA FASIT ET YEDİRİRKEN ESNAFI ÜSTELIK SAYMAK LAZIM”
Şayet herkese gergin tıpkısı öz yaptırmak istiyorsa, herkese rahatlıkla evine atlatmak götürmesini istiyorsa, esnafı dahi düşünmesi lazım. Ayrımsız yandan vatandaşa gergin cilt yediriyorsa, gayrı tarafta esnafı da kurtarmak zorunda. Orada 70-80 liraya vücut satıyorsa kasabın maliyeti zaten 120 liradır. 120 liraya et alan âdem ya dükkanını kilitleyecek ya üstelik ülkede ne büyüklüğünde esnaf varsa o zaman bütün kapatsın çekip gitsin. Bu bile vatandaşlara acaba karşılayabiliyor mu? Acaba vatandaşlar bu ihtiyacını görebiliyor mu bunu? İnşallah bir zaman önceki düzeltmesini istiyoruz. Et kurumları mağazalarında gergin değil da buna genel adına tıpkı çözüm getirmesini istiyoruz. Bunun için aynı an önce bunu geciktirmeden genel bir hal getirmeleri gerekiyor.”
