Denize kıyısı sıfır Sivas’ta teknede balık ekmek keyfi

Denize kıyısı sıfır Sivas’ta teknede balık savmak keyfi

Denize uzaklığı kısaca 300 kilometre olan Sivas’ta, Cumhuriyet Üniversitesi kampüsünde saha kayran yapay gölde Sivaslılara teknede balık savmak keyfi yaşatılıyor

SİVAS – Denize uzaklığı kısaca 300 kilometre olan Sivas’ta, Cumhuriyet Üniversitesi kampüsünde yer düz bileşimli gölette Sivaslılara teknede balık paketlemek keyfi yaşatılıyor.

Sivas Cumhuriyet Altını Üniversitesiiçerisinde kâin göleti indirilen teknede Sivaslılara balık ziyafeti sunuluyor. Balık aldatmak deyince akıllara önce adına mevrut Eminönü balıkçılarını aratmayan konseptte müşteriler sallanan teknede balık savsaklamak yemenin tadını çıkarıyor. Gölet in bulunduğu parkına gelen ziyaretçiler bozkırda adeta bir bahir havası alıyor.

SCÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melik Koç, akmaz içerisine sallanan teknede balık atlatmak yiyici müşterilerin, tıpkısı deneyimi deniz kenarında aylamak için kilometrelerce yol gitmesine icap kalmadığını söyledi.

Atıl vaziyetteydi gösterişli bire bir parka dönüştürüldü

SCÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Koç, gölet parkının bulunduğu alanın önceki yıllarda işsiz vaziyette ve sazlıklarla ciltli olduğunu söyleyerek, “Yaklaşık 3 sene önceki bu düzlük Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Bilici Şans marifetiyle Sivas’a kazandırılmış aynı mesire alanıdır. Elan ilk burası tembel durumdaydı ve kamışlarla kaplıydı. Rektörümüzün projesiyle burası Sivaslılara hafta sonları ve yersiz zamanlarında hayırlı bir aralık geçirecekleri bire bir mesire alanına dönüştürüldü. Sivas’ın kebir akarsu kaynaklarından birisi oldu. Bire Bir zamanda mevrut misafirlerimizin adeta bahir ortamını oluşturacak şekilde balık savsaklamak yiyebilecekleri benzeri düzlük mensur edelim dedik” şeklin konuştu.

“Eminönü’nü aratmayacak”

Prof. Dr. Antrenör, yapılan konseptin Eminönü balıkçılarını aratmayacağını söyleyerek, “Balık atlatmak deyince akla İstanbul Eminönü balıkçıları geliyor. Eminönü balıkçılarının sunu büyük özelliği sallanan tekne içerisinde keyifle balık atlatmak yemektir. Bizim teknemizde dahi tıpkısı havayı oluşturabildik. Suda sallanma özelliğiyle insanların İstanbul’a gitmeden bu lezzeti üniversitemizde mevcut mesire alanında yiyebilecekler. Yaklaşık 40 günde düz yazı ettik ve şuanda ölümlü ödeme aşamasındayız. Toplumsal medyada tıpkısı soruşturma başlattık ve 10 bin insan katıldı. Soruşturma sonucunda teknemizin ismi verilerek resmi açılışı yapılacaktır” ifadelerini kullandı.

“Oltayla balık tutulup taze kendisine tüketilebilecek”

Prof. Dr. Çalıştırıcı, ilerleyen dönemlerde gölette bulunan balıkların katakulli balıkçılığına açılacağını ve tutulan balıkların dinç adına tutanlar aracılığıyla pişirilip yenilebileceğini belirterek, “Teknede dönemin balıkları tüketilecek. Alelhusus o dönemde uskumru yaygınsa uskumru, palamut yaygınsa palamut evet birlikte hamsi kadar balıklar tüketilecek. Bir zamanda göledimizde sayımsız balığımız var. Ilkin alabalık ve sazan balığı koyulmak için birçok balık var. Bu balıklar 3 yıl önce Keban barajından getirilerek bala adına buraya salındı. Bu balıklar ilerleyici dönemde intizam balıkçılığına dönüştürülecek. İnsanlar bu göletten oltayla tuttuğu balığı bize konfirmasyon edecekler. Bizde o balıkları terbiye ederek pişirip onlara ağırlama etme şansımız olacak. Böylelikle aileler çocuklarını alarak hem tertibat balıkçılığı etme hem birlikte tuttukları balıkları dinç bire bir şekilde ifna imkanı bulacaklar. Biz turizm fakültesi yerine ticari ayrımsız erek taşımıyoruz. Amacımız lezzetli ve dörtköşe anlar keyiflendirmek. Bu anları yaşatırken de oldukça konuşu gelmek. Şuan üzere balık fiyatlarımız savsaklamak arası 50 lira” diye niteleyerek konuştu.

“Balık kültürünün yaygınlaştırılması uygun tıpkı değişmeyen”

Akmaz parkına balık savmak yiyen Mustafa Kırmacı, aynı Trabzonlu adına balık yeme kültürünün Sivas’ta yaygınlaştığını görmenin kendisini bahtiyar ettiğini rapor yazar, “Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nin böyle aynı mantalite yaparak bu gölete tekne indireceği on paralık aklıma gelmezdi. Sivas kadar denize kıyısı olmayan bire bir memlekette insanların balıkla tanışması o kültürün devamı açısından haddinden fazla yerinde bire bir değişmeyen olmuş. İstanbul’birlikte Eminönü neyse Sivas’ta birlikte burası o şekilde anılacak” dedi.

Share: