Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ilişik maden ocağındaki patlamada hayatını kaybeden Burçin Saban’ın sakıntı listeden işe girdiği ve mesleğini istekle yaptığı öğrenildi.Evli ve iki çocuk babası Saban, yıllardır hayalini kurduğu maden ocağında işe giremeyince 2017 yılında kayınpederinin yaşadığı Burdur’a yerleşti.Burada lastik ağacı fabrikasında işe başlayan Saban, madencilik üzere başvurularına devam etti.Saban, Zonguldak’ta gerçekleştirilen bir numara kurada işe giremedi ancak yedekler arasında düzlük aldı. Henüz sonradan işe alındığını öğrenen Saban, dedesinin yaşadığı Gürpınar köyüne yerleşti.Saban, madencilik sektörüne adımını TTK Amasra Müessesesinde atması üzerine babasının desteğiyle dedesinin evini restore ederek burada yaşamaya başladı.Üç yıldır anlatım da almadan müteharrik ve çevresine işini haddinden fazla severek yaptığını belirten Saban, 14 Ekim’de beyaz zehir ocağındaki patlamada hayatını kaybetti.Burçin Saban, esbak Bartın merkeze bağlı Gürpınar köyünde kılınan cenaze namazının peşi sıra familya kabristanlığına defnedildi.”İşini çokça muhip bir kişiydi”Saban’ın babası Turhan Saban, AA muhabirine, oğlunun bozulmamış kalpli, yakın, arkadaşlarıyla eğlenceli benzeri birey olduğunu söyledi.Oğlunun madenciliğe çok iştahlı olduğunu tamlayan Saban, “Makine durağına gitmiştim. Bire Bir arkadaşım aradı, ‘Turhan koca gözün aydın, Burçin’e ikinci kura bundan sonra.’ dedi. Burçin o ahit Burdur’daydı. Aldık, geldik. Arkadaşımdan vecibe aldım. İşini haddinden fazla muhip bire bir kişiydi. Vücutları kırıcı oldu, tabir kabul etmek istemezdi. İşbaşı yaptı. Herkese arkalama ederdi, eşine karşı dürüsttü. 3 yıldır çalışıyordu. Burçin bambaşka insandı.” diye konuştu.Patlamada yaşamını yitiren madencinin bacanağı Mehmet Sert ise Burçin Saban’ın kalbinde uymazlık sıfır candan ayrımsız insan olduğunu dile getirdi.Burçin’in daha ilk Burdur’da yaşadığını anlatan Dik, “Eroin işi çıktığında sevinçten ağlayacak gibiydi. ‘Beyaz Zehir daha çok, eroin çıktı.’ diye niteleyerek ayrımsız hevesle geldi buraya. İşine başladı, eline koluna bir husus olsa kimseye bire bir özdek söylemezdi, işine giderdi. Kışın karda otobüsler gidip gelemezdi, arabasıyla kişi imkanlarıyla işine giderdi.” dedi.
